Halis AYDEMİR

İAA Başkanı Prof. Dr. Halis AYDEMİR'e takdim konuşmasında kaynak sorduk.
Rezzan Aydemir Marmara Üniversitesi / Öğrenci

Etkinlik:

İlahiyat Akreditasyon Ajansı (İAA) Dış Değerlendirici Eğitimi takdim konuşması.

Hatip:

Prof. Dr. Halis AYDEMİR

Yer:

DPÜ Tavşanlı Turizm Y.O.

Tarih:

26 Haziran 2018

 

Konuşmada Geçen Hadisler:

Birinci Hadis:

“Akıllı kimse kendisini eleştiren kimsedir.”[1]

الكيس من دان نفسه

Merfu bir hadistir

Temel Hadis Kaynaklarındaki Yeri: Sünen-i Tirmizi

Sünen-i İbn Mace

Sahihlik Durumu: Hasen

 

 

İkinci Hadis:

“Hesaba çekilmezden evvel kendinizi hesaba çekiniz!”[2]

حاسبوا أنفسكم قبل أن تحاسبوا

Mevkuf bir rivayet

Temel Hadis Kaynaklarındaki Yeri: Sünen-i Tirmizi

Sahihlik Durumu: Zayıf

 

 

Üçüncü Hadis:

“Mümin müminin aynasıdır.”[3]

المؤمن مرآة المؤمن

Merfu bir rivayet

Temel Hadis Kaynaklarındaki Yeri: Sünen-i Ebi Davud

Sahihlik Durumu: Hasen

 

 

Temel Hadis Kaynakları (Kütüb-i Sitte)

Sahih-i Buhari

Sahih-i Müslim

Sünen-i Nesai

Sünen-i Tirmizi

Sünen-i Ebi Davud

Sünen-i İbn Mace

 

Temel Kavramlar:

Sahih: Sağlam güvenilir rivayet

Hasen: Orta halli güvenilebilir rivayet

Zayıf: Zayıf rivayet

Mevzu: Sonradan uydurulmuş rivayet

Merfu: Resulullah’a (sav) atfedilen rivayet

Mevkuf: Sahabeye atfedilen rivayet

Maktu: Tabiilere atfedilen rivayet

 

 

 

 

Birinci Hadis Genel Değerlendirme:

Tirmizî’nin hasen hükmünü verdiği bu hadisin senedinde yer alan Ebû Bekr b. Ebî Meryem hakkında İbn Hacer, onun adının Abdullah olduğunu ama Bukeyr ve Abdüsselâm denildiğini de belirttikten sonra ‘zayıftır. evi soyulmuş, o da ihtilata uğramıştır’ şeklinde tenkitte bulunmaktadır.[4]

İbn Adî, Ebû Bekr b. Ebî Meryem için ‘hadislerinin büyük kısmını garâib oluşturur. Sikalar ona çok az muvafakatta bulunur. Hadisleri sâlihtir. O, hadisleriyle ihticâc edilmeyen ama hadisleri yazılan biridir.’[5] demiştir.

İbn Sa’d ise onun hadislerinin çok olduğunu ama zayıf biri olduğunu belirttikten sonra ondan bize pek çok hadis rivayet edilmiştir.’ beyanında bulunur.[6]

Rivayetin senedinde bulunan ravilerin biri hâriç hepsi rivayetleri kabul edilen ravilerdir. Sadece Ebû Bekr b. Ebî Meryem hakkında söylenen bazı olumsuz tenkidler olsa da bu hadisi ihtilattan önce rivayet etmiş olma ihtimali ve İbn Adî’nin sözüne binâen genel manada kabul edilebileceği söylenebilir. Sonuç olarak bu rivayet Tirmizî’nin de belirttiği gibi hasen seviyesindedir.

 

İkinci Hadis Genel Değerlendirme:

Hz. Ömer’den gelen bu ESER’i Tirmizî yukarıda ele aldığımız merfu rivayetten sonra ‘yurvâ’ temrîz sigâsıyle vermekte, İbn Ebî Şeybe’nin Musannef adlı eserinde ise Ca’fer b. Burkân ile Hz. Ömer arasında mübhem bir râvi yer almaktadır.[7] İbnü’l-Mübârek’in eserinde mevcut rivayetin senedinde râvîlerden Mâlik b. Migvel Hz. Ömer’den belâg tariki ile rivayette bulunmuştur.

Sonuç olarak bu hadis, incelediğimiz mutemed kaynakların tamamında munkatı olarak yer almaktadır; dolayısıyla zayıftır.

 

Üçüncü Hadis Genel Değerlendirme

İbn Sa’d bu rivayetin senedinde yer alan yani Ebû Davud ve Tirmizî’nin ricâlinden olan Kesîr b. Zeyd için ‘kesîru’l-hadis’ ifadesini kullanmış,[8]  Ebû Hâtim onun için ‘sâlihun, leyse bi’l-kavî, yüktebu hadîsuhu’[9] diyerek ortanın altında bir râvi olduğunu zikretmiştir.

İbn Hibbân onu Sikât’ında zikretmiştir.[10] Ahmed b. Hanbel onun hakkında ‘mâ erâ bihî be’sen’,[11] demiş  Ya’kub b. Şeybe ise ‘leyse bizâke’s-sâkit ve ile’d-da’fi mâ hüve’[12] diyerek hasen seviyesinden düşük olduğu kanaatindedir.

Gazalî’nin İhyâ’sındaki hadislerin tahricini yapan âlimlerden biri olan Irakî yukarıdaki hadisin isnadının hasen olduğunu belirtir.[13]

Görüldüğü üzere bu haberin isnadında yer alan Kesîr b. Zeyd dışındaki tüm râvîler sika olup Kesîr b. Zeyd ise hasen seviyesinde veya en azından orta seviyeye yakın bir râvîdir. Adı geçen  râvînin Ebû Davûd ve Tirmizî’nin ricalinden olması da onun hasen seviyesinde olduğunu iş’ar etmektedir.



[1] Tirmizî, Kıyâmet, 25; İbn Mâce, Zühd,31; Ahmed b. Hanbel, Müsned, thk. Şuayb Arnaût, Müessesetü’r-Risâle, XXVIII, 350; Hâkim, Müstedrek, thk. Mustafa Abdülkâdir Atâ, Dâru’l-kutubi’l-ilmiyye, Beyrut, I, 125; IV, 280.

[2] Tirmizî, Kıyâmet,25, İbn Ebî Şeybe, Musannef, thk.Kemâl Yusuf el-Hût, meketebetü’r-Rüşd, Riyâd, VII, 96; İbnü’l-Mübârek, ez-Zühd ve’r-Rekâik, thk. Habîbu’r-rahmân el-A’zamî, Dâru’l-kutubi’l-ilmiyye,Beyrut, I, 103;

[3] Ebu Davud, Edeb, 49; Tirmizî, Birr, 18(Manaca destekleyen pek çok hadis mevcuttur); Beyhakî, es-Sünenü’l-Kübrâ, thk. Mustafa Abdülkâdir Atâ, Dâru’l-kutubi’l-ilmiyye,Beyrut, VIII, 290.

[4] İbn Hacer, Takrîbü't-tehzîb,thk. Muhammed Avvâme, Dâru’r-Reşîd, Suriye, I, 623.

[5] İbn Adî, el-Kâmil fî Duâfai’r-ricâl, thk. Âdil Ahmed Abdulmevcûd, Dâru’l-kutubi’l-ilmiyye, Beyrut, II, 213.

[6] İbn Sa’d, Tabakât, thk. Muhammed Abdülkâdir Atâ, Dâru’l-kutubi’l-ilmiyye, Beyrut, VII, 324.

[7] İbn Ebî Şeybe, Musannef, VII, 96.