HAKKIMIZDA

Sahabiler Hadisleri Doğrudan Peygamber Efendimizden (sav) Rivayet Ederlerdi:



O’nun neler söylediğini,
Neler yaptığını,
Neleri onaylayıp,
Nelere karşı çıktığını,
Peygamberimiz şöyle dedi;
Peygamberimiz şöyle yaptı;
Falancanın yaptığını beğendi;
Filancanın davranışını onaylamadı;




şeklinde hem kendi aralarında paylaşır

hem de çocuklarına aktarırlardı.



Resulullah’tan doğrudan rivayette bulunmak, onunla birlikte yaşamış onun hayatına tanık olmuş sahabe efendilerimize özgü bir uygulamaydı!



Nitekim sahabeden sonra durum değişti.
Aynı alışkanlıkla peygamberimizden doğrudan rivayet etmek isteyen Tâbiîlere



Kimden Duydun?



sorusu yöneltildi.



Hadisi hangi sahabiden duyduklarını söylemeleri gerekti.
Kimden duydun sorusu Resulullah’a iftiranın önünü aldı ve hadis tarihinde

İsnad


denen kuşaklar arası aktarım zincirini doğurdu.




Modern zamanlarda bilgi son derece hızlı ve kontrolsüz yayılabilmektedir.
Sahih olmayan hatta herhangi bir aslı bulunmayan nice sözde rivayet kitle iletişim araçları ve sosyal medya üzerinden dolaşıma sokulmaktadır.


Dün Tâbiîlere bile "kimden duydun" diye sorulurken bugün kimseye aktardığı hadisin kaynağı sorulmamaktadır.



Bu kontrolsüz ortamın Resulullah’ın sahih hadislerine daha fazla zarar vermesini önlemek için gelenekten gelen benzer bir yaklaşımla



Hadis Duyunca Kaynak Sor!



diyerek önemli bir toplumsal farkındalık oluşturmak istiyoruz.





Hedefimiz, bu farkındalığın uzun vadede sosyal boyutta kuvvetli bir otokontrol sağlaması böylelikle Resulullah’ın Sahih Sünnetinin korunmaya devam etmesidir.